AKCİĞER EMBOLİSİ NEDİR?
Genellikle kan pıhtısı nedeniyle bir veya birden fazla akciğer damarının tıkanmasıdır. Akciğer embolisi ciddi oranda hayati tehlikesi olan bir hastalıktır.
Akciğer embolisinin oluşumunda 3 mekanizma vardır.
A. Çeşitli nedenlerle damarlardaki kan akışında bir durgunluk olması,
B. Damarların iç yüzünü saran endotel adı verilen katmanda bir hasar meydana gelmesi,
C. Genetik altyapıya bağlı olarak pıhtılaşma eğiliminin artmasıdır. Buna hiperkoagülabilite denmektedir.
Genellikle bacaklarda ve karın içinde yer alan toplardamarlarda bu 3 sebep sonucu, oluşan pıhtı kalbin sağ odacığına gelir buradan da pulmoner arter damarları vasıtası ile akciğere ulaşarak emboliye neden olur. Akciğerlere ulaşan pıhtı, boyutuna bağlı olarak sağda ya da solda birden fazla büyük ya da küçük damarları tıkayarak akciğerin o bölümündeki dolaşımı bozmaktadır. Akciğerde tıkanan damarlar ne kadar büyük olursa sonuçları o kadar tehlikeli olmaktadır.
Akciğer embolisinin belirtileri nelerdir?
Akciğer damarı aniden tıkandığı zaman oradaki kan alışverişi ve oksijen alımı bozulur. Bu bozulmanın akabinde hastada ani meydana gelen bir nefes darlığı, kalp çarpıntısı, öksürük ve bazen de kanlı balgam görülebilmektedir.
Pıhtının büyüklüğüne göre bazen akciğerin büyük ana damarlarından biri veya her iki akciğer tıkanabilmektedir. Böyle bir durumda göğüste çok şiddetli bir baskı ve bilinç kaybı hatta ölüm oluşabilmektedir.
Akciğer embolisi nasıl tespit edilir?
Tanıda en önemli nokta hasta hikayesini iyi almak ve emboli olasılığını akla getirmektir.
Emboli ye bağlı olan şikayetlerden nefes darlığı, öksürük, kanama ve yan ağrısı gibi belirtiler diğer birçok göğüs hastalığında da görülmesi nedeni ile hikaye, ani ortaya çıkışı ve risk faktörleri değerlendirilmelidir.
Akciğer embolisinde laboratuar testlerinde D-dimer, ALT, AST parametreleri yükselmektedir. Ancak bu değerler de başka hastalıklarda artabileceğinden kesin tanı için yeterli değildir.
Akciğer embolisinin kesin tanısı kontrast madde verilerek çekilen akciğer tomografisi ile konmaktadır. Bu tetkik sonucunda akciğerde hangi damarda bir pıhtı var belirlenmektedir. Ayrıca Ekokardiyografi ile kalbin sağ boşluklarını ve pulmoner arterlerin giriş kısımlarının değerlendirilmesi ve basınç ölçümleri yapılmalıdır.
Pıhtının hangi damarlardan geldiğini bulmak içinse bacaklara toplar damar renkli doppler ultrason yapılması gereklidir.
Tedavi seçenekleri nelerdir?
Yapılan tetkiklerin sonuçları , hastanın şikayetleri ne göre Akciğer embolisi riske göre hafif, orta ve ağır olarak değerlendirilir ve tedaviler de bu seçeneklere göre planlanır.
Akciğer embolisinde tedavi; kan sulandırıcı pıhtı oluşumunu baskılayıcı ilaçların kullanımı, bir kateter sistemi yardımı ile pıhtıların eritilmesi ve cerrahi olarak çıkarılması olan seçeneklerden biri seçilerek yapılabilir.
Uygulanan kan sulandırıcı/ yeni pıhtı oluşumunu baskılayan ilaçlar halk arasında bilindiğinin aksine mevcut pıhtıyı eritmek için değil yeni pıhtıların oluşmasını engellemek için verilmektedir.
Var olan pıhtıyı eriten ise vücudun kendi fibrinolitik mekanizmasıdır. Vücut dolaşımın bir kısmında pıhtıların var olduğunu hissetmesinin akabinde ilk 24 saat içinde faaliyete geçerek var olan pıhtıyı eritme sürecini başlatmaktadır.
Hafif/düşük riskli bir akciğer embolisi durumunda, tedavi olarak kan sulandırıcı ilaçlar genellikle yeterlidir. Komplikasyon riski düşükse, hastaneye yatırılmadan ayaktan tedavi edilebilir.
Orta ve yüksek risk gurubunda hastalara direk damar yolu ile sistemik olarak veya pıhtı ile tıkanmış damar bölgesine anjiografik yöntemler ile ulaşılmasını takiben yerleştirilen pıhtı eritici kateter sistemleri ile mevcut pıhtılar 48-72 saat içinde eritilebilmektedir.
Çok yüksek risk tablosunda ise genellikle akciğerin her iki ana arteri pıhtılar ile tıkanmış ani bir şok tablosu oluşmuştur. Dolaşım bozukluğu ve oksijen yetersizliği de olan bu grup hastalar yoğun bakım şartlarında tedavi edilmektedirler. Bazı durumlarda embolektomi denilen cerrahiler de uygulanabilmektedir.
Akciğer embolisi büyük bir tıkanıklıkla ağır formda meydana gelmemişse iyileşme oranı çok yüksektir. Akciğer embolisi sonrasında tedavi düzgün bir şekilde uygulanmalı ve düzenli kontroller mutlaka yaptırılmalıdır.
İlk Tedavi sonrası dönem ?
Akciğer embolisine sebep olan faktörler ortadan kaldırılmazsa ve tedavi düzgün bir şekilde yapılmazsa pıhtı tekrar oluşabilir. Tekrar pıhtı oluşmasını engellemek adına kan sulandırıcı ilaçlar en az 6 ay süreyle kullanılmaktadır. Tedavinin düzgün bir şekilde uygulanması ve düzenli kontroller embolinin tekrar etme riskini de azaltmaktadır.
Akciğer embolisi geçirenler nelere dikkat etmeli?
Akciğer embolisi hayati tehlikesi yüksek olan ve tekrarlama olasılığı olan bir hastalıktır. Akciğer embolisi geçirenlerin dikkat etmesi gerekenler şunlardır:
· Tedavi için verilen kan sulandırıcı ilaçlar düzenli olarak kullanılmalıdır.
· Fazla kilolar pıhtı riskini artırdığı için kilo olması gereken fazla olmamalıdır.
· Kalp ve pıhtılaşma sistemi hastalıkları için erken aşamada tedavi olunmalıdır.
Uzun süre hareketsiz kalarak çalışan ya da seyahat eden kişiler mutlaka yeterince su içmeli, her saat başı oturduğu yerden ayağa kalkıp yürümeli ve bacaklarını hareket ettirmelidir.
Akciğer embolisinden korunmak için neler yapılmalıdır?
- Bol hareket etmeli
- Bol su tüketilmeli
- Uzun süreli arak içi yolculuklarda, kıtalar arası uçak yolculuklarında koruyucu tipte çoraplar kullanılmalı ve her iki saate bir 15-20 adım atacak şekilde hareket edilmelidir
- Varisleri bulunan hastaların varisli bölgelerinde oluşacak kızarıklık, ısı artışı, sertlik gibi enfeksiyon flebit benzeri bulgularında, varisi olmayan kişilerde de bacakta ani başlayan şişme/ödem gibi durumlarda en yakın kalp damar cerrahisi uzmanına başvurmaları önerilir.
Akciğer embolisi ile ilgili daha fazla bilgi almak ve randevu oluşturmak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Vascular Solutions Clinic
Prof. Dr. Erdal Aslım